6 Aralık 2022 Salı

Politik Eksen: Parlamenter İsimli Oligarşik Anayasa Önerisi

PARLAMENTER İSİMLİ OLİGARŞİK ANAYASA ÖNERİSİ

6’lı Masa’nın küçük diyebileceğimiz bileşenlerinden Saadet Partisi’nin Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, öyle bir açıklama yaptı ki deyim yerindeyse pandoranın kutusunu açtı. Geçtiğimiz hafta açıklanan muhalefet cephesinin anayasa taslağı bu açıklamadan önce bile Türkiye’de az çok nasıl bir düzeni sağlayacağı ile ilgili zaten bazı fikirler veriyordu ama Temel Bey kafaların biraz daha açılmasını sağladı. Karamollaoğlu, halkın yüzde 51 ile seçtiği cumhurbaşkanının bir eşgüdüm konseyi tarafından yönlendirileceğini belirtti. Yani 28 Şubat’ta açıklanan “güçlendirilmiş parlamenter sistem” önerisine göre, halkın salt çoğunluğuyla seçilen cumhurbaşkanı; o sistemi öngören bu anayasa önerisine göre kendi oyu yüzde 0,7 ya da yüzde 1, yüzde 2 veya yüzde 3 seviyelerinde olan bir partinin genel başkanından bile tabiri caizse emir alacak. Ayrıca birçok yetkisi elinden alınıp yeniden kurulacak başbakana devredilen ve 7 yıllığına tek dönem seçilecek cumhurbaşkanı, dönemini bitirdikten sonra da başka bir siyasi görevde bulunamayacak. Siyasi literatürde hakikaten görülmemiş ve karşılığı olacağı son derece şüpheli bir öneri var karşımızda. Bu demektir ki; 6’lı Masa İttifakı 2023 seçimlerini kazanırsa “parlamenter sistem” adı altında bir “gölge oligarşi” yönetimi bizi bekliyor. Dünyaya bir bakın, hangi cumhurbaşkanı tek dönem için seçilmiş ve kendisinden alt kademeden emir alacak bir sistemin içinde yer almıştır? Üstün asta karşı sorumlu olduğu bir düzen hangi “modern demokrasi” anlayışında görülmüştür? Dolayısıyla bu halkın kafasını daha çok karıştıracak, devlet içi hiyerarşiyi gereksiz şekilde fazlalaştıracak, buna bağlı olarak da bürokratik engellerin ve sorunların ardı arkasının kesilmeyeceği bir öneriden başka bir şey değildir.

Bakanlıklar yetkisiz kılınıyor

Muhalefet cephesinin öngördüğü bu düzende “Meclis’in işlevi artırılıyor” tezi öngörülerek bakanlıklar da adeta yetkisiz kılınıyor. Örneğin İçişleri Bakanlığı’nın belediyelere soruşturma açması, usulsüzlük gibi suçlardan başkanları görevden alması yetkisine son verilmesi, kayyumların kaldırılmasına yönelik bazı maddeler; metaforik olarak masanın ayağı diye tabir edilen terör örgütünün siyasi uzantısı HDP’ye bu anayasa önerisinde hediye gibi bir madde olmuş. Yıllardır hendek ve çukur teröründe HDP’li belediyelerin PKK/YPG’ye nasıl bir destek sağladığı yurt içinde o dönem düzenlenen operasyonlarda gün gibi ortadaydı. Kayyumların atanmasını da engelleyen bir düzenlemenin de o taslakta yer alması cabası. Bu uygulamanın Doğu ve Güneydoğu’da son dönemdeki kazanımları ortadan kaldırıp yine eski karanlık günlerine döndürmeyeceğinin garantisini verebilir misiniz? Veremezsiniz masa olarak sizin “şeytanlaştırmıyoruz” dediğiniz HDP zaten size ayar veriyor siz onlara değil. Yine Hakimler Savcılar Kurulu’nun ikiye ayrılıp Adalet Bakanlığı’nın yeni oluşacak kurumlarda görev almaması nasıl bir mantıkla hukuk devletine dayandırılıyor anlaşılması güç. Yani Adalet Bakanı yargıyı ilgilendiren süreçlerde rol almayacak da ne yapacak? Bunun gibi çelişkili durumlar demokrasiyi daha tartışmalı hale getiriyor.

Esas bu bir rejim değişikliği önerisidir

Vaktiyle şu anda yürürlükte olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için CHP, rejimin değiştirilmek istendiği tezini ortaya atmıştı. Gelinen noktada rejim değişikliğini andıran bir uygulama yahut sistem olmadı. Ancak 6’lı Masa’nın önerisi, Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu’nun açıkladığı eşgüdüm konseyi ve son olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun vizyon toplantısında bahsettiği 70 kişilik kurul dikkate alınarak okunduğunda; ya siyasi ya da teknokrat bir zümrenin yönettiği bir yönetim şeklini, kısacası demokrasiden oligarşi rejimine geçişi öngören bir öneridir. Dolayısıyla esas bu durum bir rejim değişikliği önerisidir. Dün başkanlık sistemine “rejim değişiyor” diye karşı çıkanlar bugün demokrasi, insan hakları gibi kavramları istismar etmek suretiyle ülkeyi ABD’den, İngiltere’den vs. dış mihraklardan alınacak akıllarla yönetecek vesayet zümrelerine emanet etmeyi amaçlıyor anlaşılan. Dürüst olun, açık olun. Şeffaflık, liyakat, adalet, hukuk gibi kavramlar dilinizden düşmüyor lakin bu hususları kendi içinizde ne kadar sağladığınız meçhul.

Muhammet YILMAZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder