KÜFÜR
TEK MİLLET
İYİ Partili Lütfü Türkkan’ın geçtiğimiz günlerde
şehidimizin ağabeyi olan bir vatandaşa yönelik sözleri son günlerde gündemin
zirvesine oturmuş durumda. Aslında hiç olmasını arzu etmediğimiz ama “vekil”
sıfatı taşıyıp skandalları eksik olmayan birinden sanıyorum beklenilecek bir
hareket. Daha önce de şehit kaymakam Muhammed Fatih Safitürk’ün babasına
hakaret eden, kaçak yapı olayı ortaya çıkınca gazeteci dövdüren Türkkan ve
çetesi, yaşanan bu son olayın ardından milletin yüzüne bakmaya nasıl cüret
edebiliyor? Hadi Türkkan ve yanındakilerin seviyesi belli, partisi o seviyeye
nasıl müsamaha gösterebiliyor? Nitekim İYİ Parti’nin konuyla ilgili hamlesi
oldu ama yeterli olmadı. Türkkan, Meclis Grup Başkanvekilliği görevinden el
çektirildi. Ancak bütün yaşananlara rağmen hala vekil olarak Meclis çatısı
altında bulunmaya devam edecek. İnsanın kendi vicdanı bir defa kabul etmemeli.
Ben kendi vicdanıma kabul ettiremiyorum örneğin bazı yaşadığım şeyleri. Bazı
şeyler ar meselesi işte, bu vicdandan yoksun olana ne desen az. Şehit
ailelerinin Meclis önündeki tepki eylemlerini görmüşsünüzdür. Hiçbir şeyi
dikkate almıyor, oradan buradan gelen tepkilere kulak tıkıyorsan bile TBMM
önünde o manzarayı görünce biraz içinizin sızlaması gerekir.
Bir ağızdan sahip çıktılar
Lütfü Türkkan’ın geçmiş şeceresine bakınca davranışına
şaşırmıyorsunuz bu davranışı sergilemesine ama bir siyasetçi olarak vicdanlı
bir duruş bekliyorsunuz ister istemez. Ancak bırakın Türkkan’ı ve partisini,
orkestra arkadaşları olan ana muhalefet partisi CHP bile tereddütsüz, bir
ağızdan Lütfü Türkkan’a sahip çıktılar. Küfür tek millet diye boşuna
dememişler. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de son grup toplantısında
kişinin AK Parti tarafından kasıtlı olarak oraya gönderildiğini söyledi.
Arkasına da dayanağını açıklamadığı birçok iddia sıralayıp meydan okudu. Merak
ettiğim şey şu; Türkkan’ı bu ve önceki bütün sabıkalı hareketlerine rağmen
partisi ve saz arkadaşları tarafından kıymetli kılan unsur ne yahut neler?
Ekonomik bazı sebeplerden bahsediliyor, bilemiyorum. Bilmediğim şey hakkında da
yorum yapmam. Zamanla çıkar kokusu diye düşünüyorum.
Provokasyon olabilir mi?
Tabii bu tartışmanın farklı yorumlandığı da oldu. O da
nasıl olabiliyorsa artık. Yani şehidin ağabeyinin bacısına küfretmenin neresi
farklı yorumlanabilir? Doğrudan bu olay değil ama Tahir Gümren isimli o
vatandaşımızın “provokasyon” yaptığını iddia ediyor İYİ Partili kurmaylar ve de
Akşener. Valla şahıs AK Parti’nin resmi bir üyesi çıksaydı neler olurdu acaba
diye merak etmiyor değilim. Demediğini bırakmazdı bir defa muhalefet cephesi
orası kesin. Madem provokasyon, neden önce özür diledi, neden görevinden
istifası istendi ve istifa etti? Kamuoyuna görünme bir süre denilebilirdi.
Yaşanan olaylar zincirini provokasyona bağlamak mantık dışı baktığınız zaman. İspatınız
var mı bu iddianızı kanıtlayacak? Yok. Boş sözlere de bu milletin karnı tok.
Bakınız bu olayla bu kadar kavga gürültü birileri prim yapsın diye değil,
yaşatılan utancın karşılığı gerçek anlamda verilsin diye. Ancak ısrarlı ve
gereksiz bir inatlaşma durumu söz konusu. Disiplin süreci olsa da çok bir şey
çıkacağını sanmıyorum. Düşünsün o vakit herkes, elbet su akar yatağını bulur.
Muhammet
YILMAZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder