ATA’YI SEVMEK, ATA’YA HÜRMET ETMEK
Tam 83 yıl önce bugün, yurdumuzu düşman işgalinden
kurtaran bir kahramanın, bir liderin, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün
hayata gözlerini yumduğu gündü. Tabii hepimiz; içinin bir yanı belki de birkaç
yanı buruk karşıladık bugünü. Ancak üzüntümüzün Ata’mıza göstereceğimiz saygıya
ve hürmete mani olmaması gerek. Saat 09.05’te Türkiye’nin her yerinde hayat
durdu, herkes bir dakikalığına Ata’ya olan saygısını gösterdi. Bu geçmişten
bugüne bir gelenek olsa da sadece bugün o saatte değil, her zaman Ata’yı hatırlamak,
aklımıza geldikçe yâd etmek gerekiyor. Bugün 83 milyonun büyük kısmı belki de
hiçbiri bilemiyorum, Gazi’nin yüzünü canlı canlı görmedik, sesini duymadık ama
kitaplardan okuduk belgesellerden izledik. Bu kadarının bile bize yetiyor olması
önemli. Bunu kendisi de bakınız nasıl söylemiş; “Beni görmek demek mutlaka
yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi ve benim duygularımı
anlıyorsanız bu kâfidir”. İşte Atatürk’ü sevmek, Ata’ya hürmet etmek tam da
bununla ilgili bir şey. Bedenler geçicidir vadesi dolunca toprak olur, ama Ata’nın
bize miras olarak bıraktığı ortak fikirler daimdir, daim kalmalıdır. Çünkü Gazi
Mustafa Kemal Atatürk bir yurdu hem kurtardı hem fikirlerinin de yeniden ayağa
kalkmasını sağladı. Bu yönüyle de gerçek bir lider olduğu görülmektedir.
Nasıl sevmeliyiz?
Bugün ben size burada hemen her yerde yapıldığı gibi
Atatürk’ün hayatında kesitler sunabilir, Kurtuluş Savaşı’ndaki kahramanlıklarından
bahsedebilirim ama bunları zaten ya biliyorsunuz ya da sürekli bir yerden izliyor,
takip edebiliyorsunuz. Onun için Atatürk’e duyduğumuz sevgiyi saygıyı biraz ele
alalım istiyorum. Çünkü son dönemde Atatürk de dahil olmak üzere milli ve
manevi pek çok ortak değerimiz konusunda ayrıştığımızı görmekteyim. Mesela
kimileri kimilerine göre daha fazla Atatürkçü olduğunu iddia ediyor. Benim
fikrime göre kimse vatanseverlik bağlamında kimseden daha fazla Atatürkçü olamaz.
Atatürk’ü aktardığım sözünde belirttiğim gibi gönülden seven herkes Atatürkçüdür.
Dolayısıyla aklımıza geldikçe anarak, kalbimizde sevgimizi herdaim diri tutarak
ve öndere saygımızı göstererek Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü benimseyebiliriz.
Bu yönleriyle sevmeyen varsa da onlara ben ne dersem az kalır. Umursamaya hiç
gerek yok.
Ayrışmadan, ayrıştırmadan
Ne Atatürk konusunda ne milli ve manevi bize miras
bıraktığı ortak fikirler konusunda ayrışmamak, Ata’yı seven kimseyi
ayrıştırmamak gerekiyor. Atatürk’ün mirası belli bir kesime ait değil, bütün
milletimize aittir. Bu ülkenin geleceğine dair fikirleri, duyguları hepimizin
ortak değeridir. Her şeyden önce de düşman işgalinden kurtararak yeniden
bizlere hediye ettiği, Cumhuriyetle de taçlandırdığı 780 bin km2’lik
bu kutlu vatan. Bunlara topyekün sahip çıkmak hepimizin görevi değil midir?
Bence öyledir, öyle olmalıdır. Siyasi fikirlerimiz farklı olabilir, pek çok
konuda farklı düşünebiliriz ama Atatürk ve mirası ortaktır. Bizlere armağan bu
vatan ve Cumhuriyet ortaktır. Dolayısıyla bunları tartışmaya açmak asıl Ata’ya
saygısızlık olacaktır. Menemen’deki suikast girişimi sonrası “Benim naçiz
vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar
kalacaktır” demişti ya, Türkiye Cumhuriyeti’ni payidar kılacak olan
farklılıklarımızla birlik olmaktır. Atatürk’e duyduğumuz sevgi ve saygıyla
Cumhuriyetimizin ilelebet payidar kalması dileklerimle. Mekânınız cennet, ruhunuz
şâd olsun Atam.
Muhammet
YILMAZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder