MENFAAT İÇİN SUYU
BULANDIRMAK

Bizim ülkemizde siyaset
niçin yerinde sayıyor? Neden hiç gelişmiyor? Zaman zaman bu ve bu tip soruları
sorduğunuzu duyar gibiyim. Açıkçası sormuyorsanız bir sıkıntı var demektir.
Çünkü vatandaş yeni seslerin çıkmasını istemezse siyasetçi için hava hoş. Ben
kendimi garanti edeyim gerisi palavra der seçimler dışında da kılı kıpırdamaz.
Çünkü hizmet etme gibi bir derdi yoktur. Oysa siyaset niçin vardır? Ülkenin
gelişmesi kalkındırılması ve vatandaşın huzur içinde yaşaması için. Bunun
teminatı olmalıdır siyaset. Gelin görün ki dön dolaş sonra da durduğun yer
başladığın yer olsun. Böyle işliyor bizim ülkemizde siyaset. Şimdi bunları
neden anlattım çünkü yeniden karşımıza gelmiş bir tartışma var; FETÖ’nün siyasi
ayağı kim yahut kimler? Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ile Cumhuriyet
Halk Partisi (CHP) liderleri bu konuda birbirlerinin üzerine yapıştırıyor
damgayı. Bir ana muhalefet-iktidar partisi tartışma klasiği; kim kime dum duma.
Geçmişte tartışılmış konular hiçbir güncelleme yahut somut bir delil olmaksızın
temcit pilavı gibi pişirilip tekrar tekrar vatandaşın önüne atılıyor. Ben
ülkenin vatandaşına acırım. Hakikaten bir garibanlık durumu söz konusu. Bir
kamuoyu araştırmacısı bu tartışmayla ilgili geçenlerde izlediğim bir programda
şöyle bir şey söyledi, “FETÖ tartışması menfaat için kullanılıyor”. Tam cümle
bu değil aklımda kaldığı gibi aktarıyorum fakat önemli bir cümle. Ve son derece
mantıklı ve yerinde bir tespit. Geçmiş tartışmalar üzerinden prim yapmak
suretiyle adeta menfaatler için devamlı olarak suyu bulandırmaya çalışıyor
bizim siyasetçilerimiz. Halbuki seçim döneminde ekranlara çıkıp “Vatandaş
ekonomiyi tartışalım istiyor, gerçek gündem şu, gerçek bu” diye edebiyat
yapanlar şimdilerde ortada boş boş fink atıyor. İşkembeden sallamışlar o gün ne
söyledilerse demek ki. Çünkü ekonomi kötü, kriz var diyeceksiniz o dönem; ama
bugün çözümünü sunmayacaksınız. Kusura bakmayın yok öyle yağma. Öyle üç kuruşa
beş köfte şuan yediriliyor olsanız bile inanın bu bence biraz da vatandaşın
çaresizliği ve alternatifsizlik. Şunu da ilave edelim ki biz duygularını çok
uçlarda yaşayan milletiz. Bu nedenledir ki bir görüşten zor vazgeçebilen bir
yapıya sahibiz. Bu aidiyet duygusunun neden olduğu doyumsuzluk ve kıyımsızlığı
zaman zaman bir kenara bırakabilmeyi bilmeliyiz. Hani diyoruz ya hukuk
konuşurken suçta caydırıcılık çok önemli diye, siyasette de bir yanı
denetleyici mekanizma olan bizlerin caydırıcılığı da siyaseti dizayn etmesi
bakımından çok önemli.
Siyaseten siyaset
Şimdi tabii siz anlamadınız
ara başlıkta ne demek istediğimi. Çok normal aslında anlaşılır bir şey olmakla
birlikte biraz ince düşünmeyi gerektiriyor. Siyasetçinin icraat üretmediğini
dolayısıyla siyaset yapıyormuş gibi görünmek için siyaset yaptığını söylemeye
çalışıyorum. Yapılan hamleler, söylenen sözler bir blöften öteye gitmeyen
siyaseten siyaset anlayışının bir ürünü. Böyle bir boşluk oluştu son dönemde
ülke yönetiminde ve o boşluğu ülkeyi yöneten ve yönetmeye talip kişiler
kapatamıyor. AK Parti’nin güç kaybıyla CHP daha öne çıkmaya başladı ülkenin
şuanda ikinci büyük partisi olarak. Eleştiri elbette yapacaklar ama boş
muhabbetlerle vatandaşı meşgul etmesinler.
Sorunlara çözüm yok
Devamlı bir mağdur
edebiyatına soyunma, ya da gündemi değiştirip prim yapma çabası hakim son
dönemde Türk siyasetine. Sorunu dile getirme ve buradan avantaj devşirme var,
sorunlara çözüm yok. Bu mudur üretken siyaset? Milletin aklıyla resmen dalga
geçiyorlar. Siz o makamlara kişisel menfaatleriniz için değil, ülkemizin
menfaatleri için seçilmek suretiyle getiriliyorsunuz. Bakınız herkesi her zaman
memnun edemezsiniz, insanın olduğu yerde sorun her zaman vardır ve olacaktır.
Mühim olan bu sorunları çözecek yetkinliği sağlamak ve ülkeyi ayakta tutmaktır
siyasetçinin görevi. Ve unutulmasın ki ülke ayakta kalamazsa önce siyaset
kurumu çöker, sonra sırasıyla diğer bütün mekanizmalar. Domino etkisi gibidir
bu durum. Bir taş devrildiği zaman ona yaslanmış diğer taşlarda devrilir. Bir
an evvel içinde bulunduğumuz bu durumu şikayetten ziyade çözmek için çalışmak
yapılacak en mantıklı şey olacaktır.
Muhammet YILMAZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder