14 Temmuz 2019 Pazar

Yaşamın İçinden: Rigel Hocaya Açık Mektup

RİGEL HOCAYA AÇIK MEKTUP



Bilenler iyi bilir Prof. Dr. Nurdoğan Rigel, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünün, deyim yerindeyse emektarlarından biri. Benim de çok sevdiğim, değer verdiğim ve akademisyenler arasında ayrı bir yere koyduğum hocam. Şimdi tabii Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde okumayan bilmez, nasıl İstanbul Üniversitesi’ndeki hoca senin hocalığını yaptı? Hemen anlatalım; dört yıl önce, ben henüz birinci sınıfın bahar döneminde iken Rigel hoca kısa dönem için 30 küsür yıldır görev yaptığı İstanbul Üniversitesi’nden ayrıldı ve iki akademik dönem için bize, yani Üsküdar Üniversitesi’ne transfer oldu. İşte o dönem benim de aralarında olduğum bütün Sosyolojiye Giriş dersi grupları onun hizmetine verildi. Nasıl bir iştahla dersine gittiğimi hatırlıyorum, en erken derse gelen öğrenci olduğum için en sevdiği öğrenciler arasındaki yerimi almıştım. Anlattıkları kitabi bilgilerin ötesinde, daha sıradışı bilgilerdi. Tabii normal bir sosyoloji dersinden farklı anlatımı karşısında şaşkınlığımı gizleyememiştim. Sonunda çok yüksek olmasa da gayet normal bir notla geçtim. Çünkü zor bir hocaydı Nurdoğan hoca. Ancak bilgiliydi ve idealist bir hocaydı, bilgimi ne kadar çok öğrencimle paylaşırsam bana o kadar kâr anlayışını benimsemişti Prof. Dr. Nurdoğan Rigel hoca. Bakın ben o zorluğu tekrar yaşamak için inanınız neler vermezdim. Çünkü hocalığıyla birlikte insanlığını da sevdik biz Nurdoğan hocamızın. Hâtta giderken hocam gitmeyin burada devam edin diye ne kadar istemiştik. Tabii hocamız özel bir bağla bağlıydı İstanbul Üniversitesi’ne ve oradaki öğrencilerine, bu yüzden orada devam etmeyi tercih etti. Gelin görün ki kıymetli hocamıza hiç hak etmediği darbeyi evim dediği yerdeki biri vurdu. Hem de incir çekirdeğini doldurmayan bir gerekçe gösterilmek suretiyle. Özetle anlatmaya çalışalım; Savash Porghamrezaeieh isimli biri güya notu beklediğinden düşük gelmiş diye Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurarak kâğıdının incelenmesini talep etmiş. Mahkeme hocamızı haksız buldu ve iyi hal indirimiyle 5 yıl ertelemeli 5 ay hapis cezası verdi. Rigel hocamızın avukatı hükme itiraz ettiklerini açıkladı fakat temyiz sonucu ne kadar zaman sonra çıkar bilemeyiz. Fakat hocamızın düşürüldüğü durumun ne kadar üzücü olduğunu ve beni ve benim gibi birçok öğrencisini ne kadar yaraladığını belirtmek isterim. Adaleti sağlamakla yükümlü yüksek mahkemeye benim naçizane bir çağrım var; gelin bu yanlışa ortak olmayın, yaptığınız yanlıştan dönün adalete kulak verin. Orası olmadıysa da en baba mahkememiz Yargıtay, bu adaletsiz kararı enine boyuna değerlendirmeli ve bozmalıdır.

Yanınızdayız hocam

Ben hep tabii yazı yazarken tarafsızlık vurgusu yaparım fakat benim tarafsızlığım siyaseten veya başka bir şekilde hiçbir görüşe bağlanmamakla ilgili. Yani doğrunun yanında yanlışın karşısında her zaman tarafımdır. Aynı şekilde adaleti savunma ve haksızlığa karşı durmak için de sonuna kadar taraf olurum. Burada da sırf dersini aldığım ve tanıdığımdan dolayı değil, ne kadar dürüst olduğunu bildiğim ve kimseye bilerek düşük not veren bir hoca olmadığını iyi bildiğim için Nurdoğan Rigel hocamın yanındayım. O mahkemeden çıkan kararın kesinlikle adaleti sağladığına inanmıyorum. Bugün o kararı veren mahkeme heyeti, yarın kendi vicdanına hesabını verebilecek mi bu haksızlığın? O yüzden yetiştirdiğiniz birçok öğrencinizden biri olarak arkanızda ve yanınızdayım hocam.

Adalet yerini bulacaktır

Kendinizi sakın ola ki üzmeyiniz Nurdoğan hocam. Emin olunuz ki adalet geç de olsa elbet yerini bulacaktır. İçinizi ferah tutunuz. Ben ve diğer birçok Üsküdarlı mezun dostlarım, İstanbul Üniversiteli öğrencilerinizle birlikte bu haksızlığın karşısında durmaya devam edeceğiz. Bizi iyi bir şekilde yetiştirmek için nasıl çalıştığınızı, nasıl kendinizi hırpaladığınızı biz biliyoruz. Bakınız yargının vermiş olduğu bu karar birçok öğrencinin vicdanının kanamasına sebep olmuştur. Dün ve bugün birçok öğrenci Nurdoğan hocaya sahip çıkmak adına gösteriler düzenliyorsa neden? Çünkü kimse inanmıyor. Akademisyenin bir derste kanaat kullanmak suretiyle not değerlendirmesi yapması kadar doğal bir şey olamaz. Kaldı ki Prof. Dr. Nurdoğan Rigel hocamızın bilerek ve isteyerek böyle bir şey yaptığını ve bu yüzden görevi kötüye kullandığını öne sürüyorlar. Külliyen yalan ve kuru bir iftiradan öte bir şey değil. Onun için Nurdoğan hocam şu sözlerle bitireyim; devam ediniz ve yılmayınız. Yargımıza sesleniyorum, bu ülkenin kıymetli bir akademisyeninin daha kaybına sebep olmayınız. Unutmayın adalet, er ya da geç de olsa sizlerin sayesinde yerini bulacaktır.

Muhammet YILMAZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder