5 Nisan 2019 Cuma

Politik Eksen: Her Kafadan Var Bir Ses


HER KAFADAN VAR BİR SES

Ali İhsan Yavuz, Ekrem İmamoğlu, Muharrem Erkek, Bayram Şenocak vs… Hepsi hemen her gün konuşuyor ama kayda değer bilgiyi hangisi söylüyor bilmiyoruz. Biri diyor şu kadar oy düzeltildi öteki bu fark buradan kapanmaz falan filan. Nereden biliyorsunuz? Size gelen veriler nereden geliyor? Bir eleştirim de meslektaşlarıma yani gazetecilere. Ben bir haberi teyit etmek ve okuruma sağlam bilgi aktarıp yorumlamak için birkaç yerden aynı anda gelişmeleri takip ederim. Ancak öyle bir durum var ki şuan önümüzde sayılar aktarılıyor fakat hangisi ne sayısı, kaç sandıktan ne kadar oy çıktı, tutanak düzeltmesi yapıldı mı buna ilişkin sağlam bir veri aktarımı sağlanamıyor? Bundan dolayı milletin de kafası karışık. Her kafadan var bir ses ama hangisi ne söylüyor, nasıl ve neyi ifade ediyor anlaşılmıyor. Anlaşılan meslektaşlarımın da kafası bir hayli karışmış. Ama bu onların suçu değil. Bu işin başındaki kurum olan Yüksek Seçim Kurulu, her sandıktan çıkan sonucu bütün şeffaflığıyla gazetecilere anlatmak suretiyle kamuoyu ile anında paylaşsa emin olun halkın kafasında yine soru işareti kalır ama bu kadar değil. Belki 3 ila 4 arası. Gelin görün ki YSK Başkanı Sadi Güven ser veriyor sır vermiyor. Devlette şeffaflık bu aralar en çok yaptığım vurgulardan biri. Bakın Ovacık’ta gösterdiği başarısı bütün Türkiye’ye örnek olan komünist başkan Fatih Mehmet Maçoğlu, bu yüzden şimdi Tunceli’nin belediye başkanı seçildi. Bir ille bir devlet yönetmeyi elbette karşılaştıramazsınız fakat belediyecilik de küçük bir devleti yönetmek değil midir esasında? Devlet bence bunu yapabilir.

Suyunu çıkarmayın

Buradan çok samimi bir çağrım var; iktidarcı ve muhalif gazeteci ve siyasilere. Dürüst olun, yalan yanlış yönlendirme yapmayın. Şuan öyle bir noktaya geldik ki tam olarak neredeyiz bilmiyoruz ve anlamıyoruz. İşin suyunu bir de siz çıkarmayın. Hani bu seçimler yüzünden zaten memleketin çivisi çıkmış, kimse kimseyi dinlemez duruma gelmiş. Oluruna bırakmakta fayda var her şeyi. Sürece gerektiğinden fazla müdahil olmak vatandaşa zarar vermekten farksız. Bir usulsüzlük olduğu gayet açık ve net ortada, gereği yapılıyor. Bu noktada herkesin itidalli davranması gerekir.

Hukuk herkes için var

Ve usulsüzlük diyoruz, AK Parti’nin itirazı kabul edilmelidir diyoruz fakat aynı şey CHP ve İYİ Parti için de geçerli. Bakın Muş ve Balıkesir’de şüphe var sayım yapılsın diyorlar, yapılsın kardeşim. Neden itirazlar reddediliyor? Hukuk herkes için var ve herkese lazım. Adaletin hakkaniyetli bir biçimde dağıtılması için bir tarafı yükseltirken diğer tarafı düşürmemek esastır. Nasıl muhalefetin İstanbul ve Ankara’da bir an önce mazbata talep etmesi bariz bir şaibe olduğu için yanlışsa, buralarda da şaibe oluşmuştur ve sayım yapılması gerekir kanımca. Ve gelelim bazı yazarların görüşlerine. Bazı gazeteciler AK Parti’nin iktidar sarhoşluğuna kapıldığı için İstanbul ve Ankara için itiraz ettiğini söylüyor. Sebebi de memleketin daha önemli meseleleri varmış. Ben buna katılmıyorum, kabul memleket zorda fakat ortada bir hukuksuzluk söz konusuysa sonuna kadar üzerine gidilmeli. AK Parti içinde belirtilen kimlikte bir “AKP’li kadro” olduğu doğru ama partinin bütünü ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bundan tenzih etmek gerekir. AK Parti ve Erdoğan o kimlikte bir siyasi role bürünmedi. Tecrübeli bir yazarın yazısındaki son derece doğru bir sözü alıntılayarak bitireyim “Bir avuç AK Partili koltuklarını koruyacak diye ülkenin itibarıyla oynamanın vebali ağır olur”.

Muhammet YILMAZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder