AKILALMAZ
BİR MATEMATİK
Ne
seçimdi ama demek geliyor içimden çünkü daha önce böyle bir seçim görülmedi.
Olağandışı gelişmelerin ardı arkasının kesilmediği bir seçim yaşadık neticede
bitti. Kimilerine göre “zafer” oldu bu seçim kimilerine göre yine “zafer”. Şunu
bir kez daha gördük ki ne sonuç çıkarsa çıksın Türkiye’de hiçbir seçimin
kaybedeni olmuyor. Bütün siyasiler aklımızın almadığı bir matematik anlayışıyla
hareket etmek suretiyle, “işte falanca yerde oylarımız arttı, filanca yerde
birinci biziz” gibi olağandışı söylemlerle kendi kendini aklayabilen ve de
kabullenilmiş bir siyasi sistem söz konusu. Salt seçim sonuçlarına hiç
girmeyeceğim çünkü girersem içinden çıkamayacağım bir denklem söz konusu. Hele
ki de İstanbul, Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu arasında gitti geldi sonuçta
ipi göğüsleyen İmamoğlu oldu gibi gözüküyor. Seçim sonuçları özellikle İstanbul
ve Ankara’da daha çok su kaldıracaktır, kanımca buradan ateşlenecek tartışmalar
da hafta boyunca sürecektir. Genel fotoğrafa baktığımızda beka söyleminin
eleştirdiğimiz üzere halk nazarında da tutmadığı görülebiliyor. Ve saldırgan
tutumlara karşı daha sağduyulu, polemiklerden kaçınan ve ekonomiyi merkeze alan
söylemin galip geldiği de bir gerçek. Örneğin Ankara’da Mansur Yavaş, polemiğe
girmediği ve sahte senet olaylarında mağduriyetini halka ispatladığı için çok
şaibeli olmayan bir sonuçla Ankara’yı kazanmasını bildi. Tabii kazananların
neden ve nasıl kazandığı, kaybedenlerin de neden ve nasıl kaybettiği konusunda
birçok değişken faktör söz konusu. Bunlardan bazılarını ekonomi ve işsizlik
faktörü, AK Parti içindeki AKP’liler faktörü, HDP ve SP faktörü, hukuki
malzemelerin seçim malzemesine çevrilmesi faktörü olarak sıralayabilmek mümkün.
Sandık oyunları da henüz bitmedi daha kim bilir aklımızın almadığı neler
göreceğiz?
Seçimin iki doğrusu
Hatırlayın
doğruluk ve gerçeklikle ilgili bir yazı kaleme almıştım. Orada doğru ve
gerçeğin birden fazla olduğundan söz etmiştim. İşte seçimlerde de iki tür doğru
var; Siyasetin doğrusu ve halkın doğrusu. Siyasetin doğrusu halkın doğrusuyla
ne kadar örtüşürse, yürütülen strateji o kadar başarılı olur. Bu doğruya Millet
İttifakı daha çok yaklaştığı, başka bir ifadeyle siyasetin doğrusuyla halkın
doğrusunu en uyumlu kılan stratejiyi yürüttüğü için İzmir’in kaybetmedi, Ankara
ve İstanbul’u da kazandı. Yine hatırlayınız temayı doğru okumak gerekli
demiştim geçmiş bir yazımda. CHP ve İYİ Parti temayı yüzde yüz olmasa bile
doğru okuduğu için oylarında artış yaşandı. Bu arada itirazlar sonucu
değiştirebilir fakat her ne olursa olsun kazanan tarafın acele etmemesi,
kaybeden tarafın da bükemediğin bileği öpeceksin anlayışıyla, sandıktan çıkan
halk iradesine saygı duyması ve kazananı tebrik etmesi gerekir.
Seçim gündemden düşsün
Türkiye’de
ilginçtir ama gerçektir de aynı zamanda, her zaman seçim odaklı bir gündem
anlayışı yürütülmekte. Bu bir seçim bittikten sonra da böyle devam eder ve
gündem, bir sonraki seçim yıllar sonra olsa bile ona göre şekillenir. Tamamen
ülkemizdeki siyasilerden ve siyaset kurumundan kaynaklı bir durum bu tabii.
Artık bu düzen değişmeli diyorum ben. Ülkemizin siyasilerine sesleniyorum;
sizler bilinçli insanlarsınız, neyin ne olduğunu biliyorsunuz. Dolayısıyla şu
seçim lafını çok rica ediyorum artık gündemden düşürün. Vatandaş beş yılda beş
seçim geçirdi ve sürekli bu sözü duymaktan artık yoruldu, bıktı. Artık
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi 4,5 yıl kesintisiz icraat dönemi var
önümüzde. Cumhurbaşkanı sözüne sadık kalmalı, diğer siyasilerde iktidarıyla
muhalefetiyle bu söze riayet etmek suretiyle, seçim sonuçları kesinleştikten
sonra kayıtsız şartsız geçime odaklanılmalı. Bakın bu süreçte devamlı ekonomi
gündemdeydi örneğin, buna yoğunlaşılmalı. Önümüzdeki süreç siyaset için bir
sınavdır. Göreceğiz, acaba bu sınavdan geçecekler mi yoksa kalacaklar mı?
Muhammet YILMAZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder