3 Nisan 2020 Cuma

Politik Eksen: Politik Salgın: Politizevirüs


POLİTİK SALGIN: POLİTİZEVİRÜS

10 Mart’tan bu yana mücadele ettiğimiz Koronavirüs (Covid-19) salgını ne yazık ki Türkiye’nin her yerine yayılmış durumda. Ancak Koronadan çok daha önce, ülkemize yayılmış bir virüs daha var. Beyinlere fazlasıyla sirayet etmiş, vatandaşı da ciddi derecede etkisi altına almış bir virüs. Nedir derseniz adını ben “Politizevirüs” koydum. Koronavirüs küresel bir pandemi, Politizevirüs ise Türkiye’nin politik pandemisi. Bunu niçin söylüyorum; toplum sağlığını korumak için amansız bir mücadele verildiği şu günlerde son derece yersiz biçimde sağlığı politikaya kurban eden tartışmalar yapıldı. Peki bu politik salgın Politizevirüs nasıl sağlığa yansıdı; Cumhurbaşkanı Erdoğan, son ulusa sesleniş konuşmasıyla “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” adlı bir bağış kampanyası başlattı. Bu kampanyaya ana muhalefet partisi CHP tepki gösterdi, “Devletin yapması gereken sosyal yardım kampanyası değil, sosyal devlet anlayışını göstermesidir” şeklinde. CHP bir yönüyle haklı fakat devletin bağış kampanyası yapması kötü bir şey değil bana göre. Fakat ekonominin durumu göz önüne alındığında ister istemez “Devletin parası mı yok” şeklinde bir algı oluşmakta. Berat Albayrak yönetimi iyimser açıklamalar yapıyor her seferinde ancak Dolar ve Euro karşısında TL değerinin düşmesi, yeni konan vergiler ve zamlar göz önüne alındığında ekonomik durumun vehameti bu algıyı haklı çıkarıyor. Ki salgınla mücadeleye yalnızca 100 milyar lira yani 15 milyar dolar ayrıldı. Türkiye gibi bir ülke için düşük bir miktar. Devam edelim ihtiyaç sahipleri için düzenlenen bu kampanyayla birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi kendi bünyesinde vatandaşlarına yönelik bağış kampanyaları düzenledi. Fakat İçişleri Bakanlığı bu ayrı kampanyaları 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’na dayanarak çıkardığı genelge sonucu valilikler aracılığıyla bu belediyelerin banka hesaplarını bloke etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kararın nedenini “Devlet içinde devlet olma” şeklinde nitelemek suretiyle savundu. Talihsiz yorumlar bana göre. Buna karşın İstanbul BB ile Ankara BB başkanları Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nu gerekçe göstererek karara dava açıldığını duyurdu. Nasıl devlet bağış toplayabiliyorsa belediyeler de bağış toplayabilir bunda bir kusur yok. Onun için birlik içinde hareket edilmesi gerekir. Ama süreç siyasete fazlasıyla alet edildi ve Politizevirüs kendini sağlıkta göstermiş oldu.

Siyaset dışı davranılmalı

11 CHP’li belediye başkanının imzasıyla bloke kararı sonrası bir bildiri yayınlandı ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yanlıştan dönme çağrısı yapıldı. Siyaset dışı davranılması gerektiği ve bu tartışmaya girmek istemediklerini ifade etti 11 CHP’li başkan. Doğru bir davranış Politizevirüs salgınının minimuma indirilmesi adına. Kanunlar doğru okunmalı, gelişmeler doğru yorumlanmalı. Herkes işine geldiği gibi kanunları yorumlayıp iş yaparsa nasıl bir hukuk düzeninden söz edebiliriz? Bu yanlış yorumlama ve kutuplaştırıp sert saldırılara girişme çabasının yahut asi durup karşı çıkmaya çalışmanın kimseye yaramadığını, sadece milleti mağdur ettiğini, esas olanın ise vatandaşa değer vermek olduğunun artık anlaşılması gerekir.

Güç zehirlenmesi virüs belirtisi

Nitekim bugüne kadar yerinde açıklamalar yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da son açıklaması çok talihsiz. İmamoğlu, “İBB devletin ta kendisidir, yardım için kimsenin fetvasına ihtiyacı yok” diyerek adeta Bakan Soylu’nun yorumuna denk, kibir kokan bir açıklama yaptı. Bakınız İstanbul Büyükşehir Belediyesi Türkiye’nin en büyük yerel yönetimidir, fakat devlet merkezi hükümeti ve yerel yönetimiyle bir bütündür. Bu Atatürk’ün belirlediği devlet esaslarına da aykırı bir açıklama. Dikkat ediyorum da yaşanan gelişmeler ışığında bir tespit yapmak gerekirse; siyasetimizde öne çıkan herkes zamanla bir güç zehirlenmesi yaşıyor ki bu bir Politizevirüs belirtisi. Koronavirüs’le mücadele ediyoruz derken, zaten büyük ölçüde yayılmış ve politik salgına dönüşmüş Politizevirüs’ü durdurmazsak nitelikli siyaseti rüyamızda bile görmemiz imkansız.

Muhammet YILMAZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder