6 Kasım 2019 Çarşamba

Politik Eksen: Zam Varsa Demek Ki Sorun Da Var


ZAM VARSA DEMEK Kİ SORUN DA VAR

Ekonomi üzerine yazmayalı uzun zaman oldu. Sağda solda çok konuşuldu, tartışıldı fakat burada zaman ayıramadık başka konuları konuşacağız diye. Yerel yönetimlerden genel yönetime kadar son günlerde zam haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Elektriğe zam, ulaşıma zam veya vergilerdeki çeşitliliğin artması gibi... Bakınız en son konaklama vergisi adıyla yeni bir vergi daha vatandaşın omzuna yüklendi. Bütün bunlara rağmen hali hazırda nasıl ekonomi iyi diyebiliyorsunuz? Görünen verilere göre enflasyon tek hanede, ama halkın enflasyonu görünenin çok daha ötesinde. Esas sorun gizlenmek suretiyle şeffaflık ilkesi ihlal ediliyor. Yakın çevremde ben ekonomiyle ilgili sorunları dile getirdiğimde devletin ekonomisinde sorun yokmuş gibi görünse de, halkı ekonomisinde sorun var dediğim zaman aldığım cevap şu; herkesin altında son model araba var. Ya da herkes teknolojiye yetişmek istediği için ekonomi kötüymüş gibi gösteriliyor. İçimizde böylesi fırsatı ganimete çevirmek isteyen art niyetliler yok değil. Fakat ekonominin nasıl iyi olduğu sorusunu bu tezlere dayanarak açıklamak da yeterli değil. Yukarıda ifade ettim elektriğe, suya zam yapılıp vergi çeşitlendirmesi artıyor. Zam varsa demek ki sorun da var. Dolayısıyla ekonomide iyiye gitmiyoruz. Bu durumu düzeltmek yerine “Büyüme oranımız artıyor, cari açık fazla veriyor, ithalat azalıp ihracat artıyor” edebiyatlarını yapmak hakkaniyet mantalitesine aykırı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın ekonomi konusunda daha ciddi olması, sağdan soldan, vatandaştan yükselen seslere kulak tıkamaması gerekiyor. En basitinden düşünelim; enflasyon yüzde 9 olarak açıklandı öyle değil mi? Resmi rakamlar bunlar ama ne kadar gerçeği yansıttığı şüpheli. Çünkü sağdan soldan zam haberleri yağıyor, neden? Açıklayabilen var mı? Devletten gelen açıklamaları kimse takmıyor çünkü yaşanan gerçeklikten uzak, tamamen soyut bahanelere dayandırılmış. Bu iş oraya buraya kulak tıkayıp tavsiyeleri dinlemeden kendi bildiğini okumakla olacak iş değil. Devlet ciddiyetine yakışı bir tavır sergilenmeli.

Ezberden mi konuşuyorlar?

Söylenen şey şu; devamlı olarak ekonomimiz büyüyor, gelişiyor, dış ticaret açığı ve ithalat azalırken ihracat artıyor, ve de cari açıkta fazla veriyoruz Bakan Albayrak’a göre. Resmi kaynaktan gelen bu bilgiler normalde herkesin kabul edeceği bilgiler olmalı. Yani yaşanmışlıkla aktarılan arasında bir çelişki var. Neden? Ekonomi konusunda bir şeyler ters gidiyor diyen, bunları kanıtlarıyla ortaya dökenler kendi kafasında haber kurup, sonra kurgulayıp planlamak suretiyle yapıyor, ezberden mi konuşuyor? Söylediğim gerçekten çok uzak ama bunları böyle kabul eden yok değil. Kuru kuruya felaket tellallığı da doğru değil. Herkes çevresine bir bakmalı ondan sonra konuşmalı.

Sırada neyin vergisi var?

Vergi çeşitlendirmesinden bahsetmiştim. Bakınız en son konaklama vergisi diye bir vergi daha çıkarıldı. Artık konaklamadan bile vergiye tabi tutuluyor vatandaş. Yeni yılla birlikte hazırdaki harç ve vergilerde de artışa gidilecek. Sırada neyin vergisi var? Ne kaldı geriye? Bakınız bir aile minimum iki üç kişiden oluşuyor çocuk dikkate alındığında. O ailede geçimin sağlanması için en az bir kişi çalışmak durumunda. Bir kişinin maaşı bir evi geçindirmeye ancak yetiyor bütün faktörler göz önüne alındığında. Bir de dar gelirli vatandaşı aileyi düşünelim. Onlar bu imkanın yarısına ya sahip ya da değil. Ne yapacaklar? Önerisi olan var mı bu insanların yeni düzenlemeye karşı alacağı tedbirlerle ilgili? Harcamaları kısacaklarsa nereye kadar? Dolayısıyla ekonomideki bu devlet-halk uyumsuzluğunun teşhisini doğru koymak tedavisini  de ona göre yapmak şart. Benim ekonomik bilgim bu kadarına yetiyor daha fazla bilgisi olan varsa buyursun açıklasın, karşı tezi varsa da söylesin ona göre doğru yanlış nedir çözmüş olalım.

Muhammet YILMAZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder