15 Haziran 2019 Cumartesi

Yaşamın İçinden: Hepiniz İyi ki Varsınız


HEPİNİZ İYİ Kİ VARSINIZ


Dün, 14 Haziran itibarıyla bir eğitim-öğretim yılı daha sona erdi. Bir öğrenci için karne günlerinden daha mutlu bir gün yok. Milli bayramlarımızı tenzih etmek suretiyle tabii. Şahsen o duyguyu 5 yıl öncesine kadar yaşayanlardan biri olarak biraz duygulandım desem sanırım yalan olmaz. Eylül ayından Haziran ayına kadar geçen 8 ayın karşılığı demek karne. Üniversiteliler için de daha akademik bir adla transkript; bu karşılığı yansıtan belge demek. Farkı şu ki yükseköğretimde sadece mezun olanlar, yani öğrenci kimliğini artık terk edip iş sahibi olma yolunda adım atacak kişiler için tören yapılmakta. Ve o törenlerdeki coşku, heyecan, mutluluk ve görkem; önümüzdeki günlerde bizzat yaşayacak olan bana kalırsa bir dört yıla bedeldir diye düşünüyorum. Bu yıl ki karne merasimini ayrıca özel kılan bazı durumlar var. Ki o durumlar sadece belli bölgelerde yaşayanları değil 780.000 km2’de yaşayan 81 milyon insan olarak hepimizi ilgilendiriyor. Hatırlayın Trabzon’da yerlerini göstereceği PKK’lı teröristlerce vurularak hain bir şekilde şehit edilen Eren Bülbül için, herkes o gün sosyal hesabından yapmış olduğu hezeyana itafen “İyi ki varsın Eren” diyerek Eren kardeşimizin arzusunu yerini getirdi. O birinin çıkıp bu sözü söylemediğini ifade etmişti fakat, sonunda bir kişi değil vatanını seven her kişi ona “İyi ki varsın” dedi. Gerçekten Eren Bülbül olmasaydı ne olacaktı hiç düşündük mü? Belki de hainler Karadeniz’e de hayatı zindan etmiş olacaklardı. Neyse ki güvenlik güçlerimiz Eren’in de katkısıyla orada üst üste düzenlediği operasyonlarla PKK’nın Karadeniz’e sızmasını engelledi. Yani vatana yaptığı bir iyilik, onun yaptığı en büyük iyilik oldu. Eren’in bu büyük iyiliği okulu tarafından yine hatırlandı ve arkadaşları ona özel bir karne hazırladı. Okul müdürü tarafından mühürlenen o karnede yazdığı gibi, Eren Bülbül vatani hayat dersi veren bütün derslerin sınavını 100 tam notla geçerek takdire layık bir öğrenci oldu.


Doğu’nun yiğit eğitimcileri

Doğu ve Güneydoğu’da da terör operasyonları hız kesmeden devam ediyor. Şehitler yüreklerimizi her geçen gün daha da dağlıyor olsa da bu, oralarda karne heyecanının yaşanmasına neyse ki mani olmadı. Bundan iki yıl önce, sosyal hesabından “Öğretmen oldum ben” diye paylaşım yapmış, sevinci gözlerinden okunan nur yüzlü bir müzik öğretmeni Şenay Aybüke Yalçın da, o gün aslında Kozluk Kaymakamı’nı hedef alan saldırıda şehit düştü. Başta öğrencileri olmak üzere bu millet, karne günü onu ve aynı Şenay hocamız gibi PKK’lı teröristler tarafından günlerce esir edildikten sonra kalleşçe öldürülen Necmettin öğretmeni de unutmadı. Hepsi için yapılmış özel sürprizler, bu yıl karneyi özel kılan “an”lar oldu.

Sizi öldürende yoktur din, iman

Bugün sadece Eren için değil, Şenay Aybüke ve Necmettin hocamızla birlikte, onlardan önce ya da sonra şehit düşen ve geride kalan bütün eğitimcilerimiz için diyoruz ki “Sizi öldürende yoktur din iman”. Aynen Şenay Aybüke hocamızın şehit düşmeden önce o güzel sesiyle seslendirdiği o meşhur türküde söylendiği gibi. Hocalarımızın isimleri görev yaptıkları okullarda yaşatılıyor. Bu bilince sahip olmanın ne kadar özel bir duygu olduğunu, ve bu kültürün başka yerde olmadığını hatırlatmak isterim. Öğretmenlik hakikaten kutsal bir meslek. Kendi babası da eğitimci olan biri olarak öğretmenlik mesleğinin yeri bende her zaman ayrıdır ve ayrı olacaktır. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk de bakınız ne güzel söylemiş “Öğretmenler! Yeni nesil sizlerin eseri olacaktır” diye. Ne mutlu, bir nesil yetiştirme yolunda canını verenlere. Ne mutlu, bir nesil yetiştirme yolunda bu kutsal mesleği layıkıyla yürüten, hakkını veren öğretmenlere. Ne mutlu vatanını seven, öğretmenlerini bağrına basan, arkadaşlarını ve öğretmenlerini en mutlu gün olan karne gününde unutmayan öğrencilere.

Muhammet YILMAZ


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder