
BUGÜN 23 NİSAN
Bugün
23 Nisan, hep neşeyle doluyor insan. Bugün 15 Temmuz’la birlikte bir kez daha
“Gazi” unvanını alan Türkiye Büyük Millet Meclisimizin açılışının 99.
Yıldönümü. Kutlu olsun, mutlu olsun. Günün anlam ve önemini anlatmadan ve güne
ilişkin görüşlerimize geçmeden önce isterseniz bir 99 yıl öncesine gidelim.
Öğrendiklerimizden hareketle anlatırsak o zamanı hatırlayın; 1920 yılında
Osmanlı karar alma organı Meclis-i Mebusan(Mebusan Meclisi), işgalci güçlerin
baskısına rağmen o dönem Milli Mücadele’yi yürüten Mustafa Kemal ve silah
arkadaşlarının kurduğu Temsil Heyeti’nin, uzun uğraşları ve dönemin
sadrazamları Ali Rıza Paşa hükümetiyle yaptığı görüşmeler sonucunda İstanbul’da
yeniden açılmıştı. Fakat Mebusan Meclisi’nin milli sınırları belirten Misak-ı
Milli’yi(Milli And) kabul etmesi İtilaf Devletleri’nin 13 Kasım 1918 ile 16
Mart 1920 tarihleri arasında İstanbul’u resmen işgal etmesine yol açmış, meclis
kapatılmış ve mebuslar(bugünkü milletvekilleri) Malta Adası’na sürgüne gönderilmişti.
Ali Rıza Paşa’nın istifa etmesiyle sadrazamlığa önce Salih Paşa getirilmiş,
ancak baskılara boyun eğmeyince istifa ettirilerek manda yönetimini kabul eden
eski sadrazam Damat Ferit tekrar göreve getirilmişti. İstanbul’da yaşanan bütün
bu gelişmeler hasebiyle Milli Mücadele’nin merkezi haline gelen Anadolu’da yeni
bir meclis kurulması kararlaştırıldı ve yeni bir devletin de temellerinin
atıldığı 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi resmen kuruldu. Bu
meclis hem yurdu düşmandan kurtardı hem de 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’i ilan
eden I. Meclis olarak kayıtlara geçtikten sonra yerini II. Meclis’e bıraktı. Bugün
TBMM’nin temellerinin atıldığı o ilk bina, hali hazırda Cumhuriyet Müzesi
olarak hizmet vermeye devam etmektedir. 23 Nisan Bayramına “Ulusal Egemenlik”
adını veren kısmı buydu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara yönelik ayrı
bir sevgisi olduğu, onları Türkiye’nin geleceği olarak görüp her zaman
desteklediği için bugünü bayram olarak çocuklara armağan etmiş ve 23 Nisan o
günden bugüne “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak kutlanmaya devam
etmektedir.
Devlet çocuklara emanet
Bugünün
özel bir geleneği de var. Yine bu geleneğin mimarı da hiç şüphesiz Atatürk’tür.
Ulu önderin 23 Nisan’da koltuğunu bir günlüğüne kendi seçmiş olduğu bir çocuğa
bırakması zaman içinde bir geleneğe dönüşmüş, bugüne kadar kimler devletin ve
hükümetin başına geçtiyse kabinesiyle beraber koltuklarını her sene değişmek
suretiyle çocuklara bırakmışlardır. Devlet bir günlüğüne çocuklara emanet
ediliyor yani bugün. Zaman zaman sekteye uğrayan bu geleneği -ki uğramaması
gerekirdi- sürdürmek önemli çünkü dünyada çocukların resmi olarak özel bir bayram
kutladığı tek ülkeyiz ve madem onlara gelecek gözüyle bakılıyor, geleceği
onlara yaşatarak göstermek gerekir diye düşünüyorum.
Bugünün tablosu
Gelelim
Türkiye çocuklarının gerçeklerine. Evet, eğitimini gören ve bayramını her yıl
coşku ve sevinçle kutlayan çocuklarımız var fakat okuyamayan, dolayısıyla
çalışıp hayatını genç yaştan itibaren kazanmaya çalışan ya da başka şekillerde
yitip giden ve erken yaşta harap olan çocuklarımız var. Her ne kadar bu kara
tablo günden güne biraz daha azalıyor olsa da hiç olmaması, çocuklarımızın
zorluk çekmeden okuyup eğitim görmesi zamanı gelince de bayramını kutlaması
gerekir. Ana fikir olarak da şunu söyleyebiliriz; çocuk çocukluğunu en iyi, en
güzel şekilde yaşamalıdır. Bütün çocuklarımızın hayal kurabildiği ve
çocukluğunu yaşayabildiği bir dünya emin olun daha mutlu, daha huzurlu ve
renkli bir dünya olacaktır. Bir kez daha bu duygu ve düşüncelerle hepimizin
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere, tabii asıl olarak çocuklarımıza armağanı
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun.
Muhammet
YILMAZ
Tarihi olayları tarihi seyrinde yorumlamak daha etkili olur. Zamanın şartlarına göre degerlendirdigimizde çocuk işçiliğini bile azaltamadik. Akıcı olmuş
YanıtlaSil