TEKRAR SEÇİME Mİ GİDİYORUZ?
Son gelişmelere bakılırsa İstanbul’da ilk öngördüğüm
ihtimale doğru adım adım sürükleniyoruz. Ya da iktidar partisinin bizi çekmek
istediği noktaya doğru gidiyoruz. Olur mu bilemiyorum fakat sandık usulsüzlüğü
olduğunu daha önce defalarca ifade ettim bunun gereğinin yapılmakta olduğunu,
yapılmasına neden mani olunduğu konusundaki şüphelerimi de açıkça aktarmıştım
bundan önce yazdığım iki yazıda. Buradan devam edelim CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu’nun “YSK seçim güvenliğini tehdit eder hale gelmiştir” ve “İtirazlara
değil delilsiz ve gerekçesi olmayan tavra karşı çıkıyoruz” açıklamaları
düşündürücü. Zira CHP aleyhine alınmış bir kararı söz konusu olmadı YSK’nın.
Balıkesir ve Muş’ta itirazlarının reddedilmesi ise mesele burada evet yeniden
sayımın yapılması gerekirdi. Onun için Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamaları
kamuoyu nezdinde CHP’yi haklı konumdan haksız konuma düşürüyor. Çünkü İstanbul’da
gördüğüm kadarıyla yeniden sayımlar tamamlanmak üzere. Ve sayım yapılıp fark azalsa
bile de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı hakkının Ekrem İmamoğlu’nda
olduğu anlaşılıyor. Bunlar tabii benim siyasi parti temsilcileri vasıtasıyla
edinmiş olduğum bilgiler. AK Partili Ali İhsan Yavuz ve Bayram Şenocak öyle
görünüyor ki koltuklarını kurtarma derdine düşmüşler, bunun için tekrar seçim
zemini oluşturmaya çalışıyorlar. Halbuki teşkilat başarısızlığını örtbas etmek
için yapılıyorsa bu hamle son derece yanlıştır. Kazananın hakkının teslim
edilmesi gerektiği söylenmeli ve kazanan kişi tebrik edilmelidir. Böyle illa
İstanbul’u geri alalım, alırsak kendimizi kurtarırız anlayışıyla hareket etmek
son derece yanlıştır ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı biraz olsun tanıyorsam, asla bu
tip başarısızlıklar için bahane kabul etmeyen bir liderdir. Ve parti içinde
gerçekleştireceği değişim ve dönüşümle bunun cezasını elbet kesecektir. Ali İhsan
Yavuz ve Bayram Şenocak bunu çok iyi biliyor, emin olun şu zamanda
gösterdikleri çabayı zamanında Binali Yıldırım’ın seçilmesi için seçim kampanyası
döneminde gösterselerdi şimdi bu tartışmalar konuşulmayacaktı. Belki de o
koltuk şüphesiz şaibesiz Binali Yıldırım’ın olabilirdi. Çünkü tek başına
gösterdiği performans takdire şayandı. Onun bu Binali Yıldırım başarısızlığı değil
teşkilatın başarısızlığı, ceza kesilmesi gereken kişiler de Ali İhsan Yavuz ve
Bayram Şenocak’tır.
Vicdanları kanatır
Sandık usulsüzlüğünün belgelenmesi ve ardından yapılan
itirazlar sonucu pek çok yerde geçersiz oylar tekrar sayıldı, bazı yerlerde de
bütün oylar. Bazı siyasetle ilgilenen arkadaşlarım AK Parti’nin birleştirme
tutanakları ve geçersiz oyları saydırma işlemini belge toplamak için
yaptıklarını ifade etmekte. Bir organize usulsüzlük var ve YSK’ya bu belgelerle
gitmek seçimin yenilenmesi adına yeterlidir demekteler. Böyle olsa bile halk
nazarında bir infial oluşturur. Ve yenilenen seçim muhalefetin lehine olur
kanımca. Oldu ki seçim yenilendi ve kazanan AK Parti oldu, bu sefer de
muhalefet itiraz edecek. Dolayısıyla iş daha da çıkmaz bir hal alacak. Yani alınacak
olası bir yenilenme seçimi kararı vicdanları kanatır diye düşünüyorum.
Yeni karmaşaya gebe
Öyle görünüyor ki önümüzdeki günler yeni bir karmaşaya
gebe. İstanbul açısından durum öyle görünüyor. Ekrem İmamoğlu “Bu işin artık
suyunu çıkarmayın” demekte şuan haklı gibi görünüyor. İçişleri Bakanı Süleyman
Soylu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de yenileme seçiminin yapılmasından
yana tavır koydular. Şimdi Büyükçekmece’de geçtiğimiz gün polis “sahte seçmen”
operasyonu yaptı. Ayrıca bazı sandık görevlileri de gözaltına alındı. Yenileme
seçimi için ikna edici bir sebep olabilir ama halkı yeniden seçimin haklı
olduğuna ikna etmeden bu kararı aldırmak yanlış ve AK Parti adına prestij
kaybına yol açacak bir adım. Onun için iktidar kanadında da bu işin tekrar
düşünülmesinde fayda var. Hadi biraz mizah yapmak suretiyle bitirelim; Madem
iki türlü de sonuca ulaşamayacağız her türlü karmaşa oluşacak, öyleyse mevcut
başkan Mevlüt Uysal’a bir beş sene daha yetki vermiş kabul ederek mevcut
başkanla yola devam edelim. Sanırım böylesi daha iyi olacak gibi. Çünkü diğer
türlü asla sonuca ulaşamayacağız ve her türlü infial sürecek gibi duruyor.
Muhammet YILMAZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder