“BU FORMA BENİM YÜZÜM” DİYORSAN…
Fenerbahçe’ye ya
futbola ara vermek yaramıyor ya da birden fazla kulvarda mücadele etmek.
Hangisi bilemiyorum, belki başka bir durum söz konusu ama tam form tuttu, işler
rayına oturdu diye düşünülen yerde birden bir maç oluyor ki sarı-lacivertli
takımı kimse tanıyamaz hale geliyor. İlk yarıdaki Samsunspor, Hatayspor maçları
arasını ve öncesini hatırlayalım. Aralarda yaşanan derbi mağlubiyetleri ve ilk
6 sıradaki takımlara karşı kritik puan kayıpları büyük kırılmalara neden
olmuştu. Tabii biraz şansın da yardımıyla bu kırılmalardan güçlenerek çıkmayı
başarmıştı Fenerbahçeli futbolcularla teknik direktör Jose Mourinho ve ekibi.
İkinci yarıya da zorlanarak başlayan ama bir şekilde sonuçları alarak
eleştirilere rağmen şampiyonluk yarışına tutunabilen Fenerbahçe şimdi ise daha
büyük bir kırılmanın eşiğinde. Önce Rangers’a karşı Avrupa’yı kaybetti,
sonrasında ise evinde Samsunspor’a karşı kritik bir 2 puanı bırakarak yara aldı
Bakalım bu kırılma neler getirecek ama hemen herkes artık Fenerbahçe’nin
yarışta olmadığı fikrinde birleşti. Çünkü ligin boyu oldukça kısaldı ve
toparlaması çok zor durum söz konusu. Benzer şeyleri Mourinho da düşünüyor olsa
gerek ki şampiyonluk şansları için artık çok zor ifadesini kullanıyor.
Kendisinin içinde de o umutsuzluk tohumları yavaş yavaş filizlenmeye başlamış.
Üstelik saha dışında ciddi bir mücadele verdiğini ifade eden yönetimin elini de
iyice zayıflatmış oldu futbolcular ve teknik heyetin bu kötü futbolu ortaya
çıkaran performansı. Samsunspor maçının ardından Mert Hakan’ın sözlerine ve yüz
ifadelerine bakarsanız Fenerbahçe’nin şu anki ruh halini de çok rahat
görebilirsiniz. Ben tabii burada Mourinho’yu anlayamıyorum. Eğer imza töreninde
“Bu forma benim yüzüm” diye konuşuyorsan saha kenarında bu sözün hakkını
vereceksin. Başka şansın yok, artık kredin zaten yok. Ve Galatasaray vermediği
sürece şampiyonluk şansın da şu andan itibaren yok.
Yok……yok……yok
Daha önce
Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk’u istediği sonucu alamayınca kötü
futbolla sürekli hakemleri ve TFF’yi suçlamasını, en yakın rakibine çamur
atmasını eleştirmiş Beşiktaş ve Fenerbahçe aynısını yaparsa aynı eleştiriyi
benden alır demiştim. Şimdi işte Fenerbahçe ve Jose Mourinho için aynı
noktadayım. Mourinho basın toplantısında Anadolu kulüplerini Galatasaray’a karşı
düşük motivasyonla oynamakla eleştiriyor. Yapan yoktur diyemem ama hepsi
öyleyse Kasımpaşa, Eyüpspor, Hatayspor’un lidere taktığı çelmeyi nasıl
görmezden gelebilir onlarca kupa kazanmış uluslararası düzeydeki tanınmış Jose
Mourinho? Kendisinden beklenmeyen bir amatörlükle çıkıp bu açıklamayı yapmak
çaresizliğin dışa vurumundan başka bir şey değildir. Peki Mourinho ver
oyuncular böyle, diğer yanda yönetim nerede, neden ortaya çıkıp motivasyon kaybını
dezavantaja rağmen önlemeye çalışmıyor? Başkan Ali Koç, her galibiyetten sonra
meydanda olan Asbaşkan Acun Ilıcalı nerede? Saha dışında bir şeyler
yapıyorsunuz ama demek ki saha içinde futbolculara yeteri kadar destek
olmuyorsunuz. Transferleri yaptınız, hocaya istediği ortamı sağladınız size
karşı yapılanlara cevap vermeye çalışıyorsunuz lakin sizin de yönetici olarak
bir sınır çizmek gibi bir krediniz yok bunu da hatırlatmak isterim.
Neden Eğribayat-Güvenç değil Çakır-Şengezer?
Bu hafta ligde
son bir milli ara olacak. A Milli Takımımız UEFA Uluslar Ligi’nde B Ligi’nden A
Ligi’ne yani en üst klasmana çıkabilmek için biri İstanbul biri Budapeşte’de
olmak üzere kritik iki 90 dakika oynayacak. Tabii açıklanan aday kadroya
yönelik bazı söyleyeceklerim var. Örneğin formsuz bir Uğurcan Çakır, Muhammed
Şengezer yerine neden Livakovic’in yokluğunda Fenerbahçe kalesini iyi İrfan Can
Eğribayat ile Muslera olmadığı zaman Galatasaray kalesinde onu aratmayan Günay
Güvenç çağrılmadı anlayamadım. Yusuf Akçiçek’in çağrılmasını bir artı olarak
görsem de yine formsuz Samet Akaydin’in çağrılmasını da hoş göremem Milli Takım’ın
selameti açısından. Oynamayan bir İsmail Yüksek, Form tutamayan Emre Mor da bu
zamanda A Milli Takım’a çağrılmamalıydı. Yine bir Vincenzo Montella klasiği net
bir santrafor oyuncusu yok. Büyük ihtimalle Barış Alper yılmaz veya Ahmed
Kutucu 4-6-0 sisteminde o bölgeyi doldurmaya çalışacak. Ancak kadrosunda Dominik
Szoboszlai gibi bir yıldız ve yakından tanıdığımız Attila Szalai ve Roland
Sallai’yi barındıran Macaristan’a ne kadar yeter emin değilim. İzleyip
göreceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder